Her geçen zaman evrenin bir yerlerinde bir yıldız doğuyor ya da ölüyor. Aslında geçen zaman milyon yıl ile hatta milyar yıl ile ifade ediliyor. Cansız olmalarına karşın hep aynı kalamazlar, evrilirler, farklı değişimlere uğrarlar. Bu değişimlere karar veren kütleleridir. Nasıl gelişeceği, ne kadar yaşayacağı ve önemli olarak nasıl öleceği kütlelerine bağlıdır. Küçük kütleli olanlar uzun yaşarken büyük kütleli olanlar yakıtlarını hızlı bitirdiğinden az yaşarlar. Ölümünü bir beyaz cüceye mi yoksa bir nötron yıldızına mı yoksa bir karadeliğe dönüşerek mi sonlandıracak? Yani yıldızların sahip olduğu kütleler, biz canlıların DNA’ları gibidir, yani yaşamımızın çizgisini belirler. Yıldızların bu uğradıkları değişime kozmolojik evrim deniyor, biz canlılarda ise biyolojik evrim.

Görsel: commons.wikimedia.org
Doğum
Her şey uzaydaki Nebula denilen bir gaz bulutundan başlar. Buluttaki başlıca hidrojen ve helyum gibi elementler birbirlerini çekerek birleşir ve bir çekirdek oluşur. Aynı zamanda kütleçekim de artmaya başlar, kütleçekim arttıkça daha çok element birleşir, zamanla yıldız oluşmaya başlar.
Gelişim
Yıldızlar anakol evresinde hidrojen yakıp tepkime sonucunda helyum üretirler. Isınan çekirdekteki basınç, yıldızı dışa patlatmaya, kütleçekim ise yıldızı içe çökertmeye çalışır. İki zıt kuvvet birbirini dengeler. Hidrojen (yakıt) bittiğinde iç basınç düşer, kütleçekim baskın gelir ve yıldız küçülmeye başlar. Küçüldükçe artan yoğunluk ve basınç, beraberinde sıcaklığıda artırır. Sıcaklık arttıkça helyum, karbona (ya da oksijene) dönüşür. Bu dönüşüm sırasında oluşan sıcaklık artışı iç basıncı daha da artırır. Bu sefer yıldız büyümeye başlar, yıldız küçük kütleliyse kırmızı dev halini, büyük kütleli ise kırmızı süper dev halini alır. Öyleki Güneş (küçük kütleli) kırmızı dev evresine geçtiğinde Dünya’ya kadar ulaşabileceği hatta yutabileceği söyleniyor.

Görsel: commons.wikimedia.org
Sonra helyum bittiğinde tekrar bir çöküş yaşanır, az önceki senaryoya benzer şekilde yıldız küçülür, beraberinde artan sıcaklık ile karbon tepkimeye girer ve ağır elementler (neon, sodyum, kalsiyum, magnezyum , kükürt ve alüminyum) oluşur. Yıldızın bu küçülüp büyümesi “Zonklayan Yıldız” olarak tanımlanır.
Ölüm
Tepkimeler devam eder ve kütleçekim, iç basınca yenik düşer. Yıldız küçük kütleli, Güneş’in 1-5 katı ise uzaya dağılarak gezegenimsi bulutsuyu ve içinde beyaz cüceyi barındırır (Beyaz cüceden sonra sönerek siyah cüce oluşur.); büyük kütleli, ise ani bir patlama ile yıldız dağılır ve geriye kalan parça süpernovayı oluşturur. Bir sonraki evrede yıldız büyük kütleli, Güneş’in 5-15 katı ise nötron yıldızı (pulsar); çok büyük kütleli, Güneş’in 15 katından fazla ise karadelik oluşur.

Görsel: www.astron.nl
Yıldızlar bir patlama ile ölür ve aynı zamanda bu patlama başka bir yaşamı destekler. Patlama ile dağılan elementler canlılık için gereken maddelerdir ve Dünya’mıza da gelmiştir.
Kaynaklar
Güngen, C., (2015). Yıldızların doğumu, gelişim ve ölüm süreçleri. http://www.cangungen.com/2015/10/24/yildizlarin-dogusu-gelisim-ve-olum-surecleri/ Kayalı, Ö., (2011). Yıldızların Ömürleri, Evrimleri ve Hertzsprung Russel Diyagramı. https://evrimagaci.org/yildizlarin-omurleri-evrimleri-ve-hertzsprung-russell-diyagrami-77